Dark Mode

Yargıtay’dan Tahliye Taahhütnamesi Hakkında Emsal Karar

Kiracılar İçin Yeni Dönem

Türkiye’de özellikle son yıllarda hızla artan kiralar, emlak sektöründe kiracı ile ev sahipleri arasındaki hukuki çekişmeleri gündeme taşıyor. Tahliye taahhütnameleriyle ilgili tartışmalar, Yargıtay’ın yeni emsal kararıyla önemli bir dönüm noktasına ulaştı. Artık “baskı altında imzaladım” savunusu eskisi kadar güçlü bir koz değil. Peki, bu gelişme hem kiracılar hem de ev sahipleri açısından ne ifade ediyor? Hangi taahhütnameler geçerli, hangileri geçersiz sayılabilir?

Bu yazıda, Ankara Çayyolu, Eryaman ve çevresinde gayrimenkul danışmanlığı yapan Emre Koç olarak, konuyu detaylıca ele alıyorum.

Tahliye Taahhütnamesi Nedir?

Tahliye taahhütnamesi, kiracının belirli bir tarihte kiralanan taşınmazı boşaltmayı taahhüt ettiği, yazılı ve resmi bir belgedir. Türk Borçlar Kanunu’nda yer alan düzenlemelere göre, doğru şartlarda hazırlanmış bir taahhütname, ev sahibine kiracıyı tahliye etme hakkı verir.

Yargıtay Ne Karar Verdi?

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yakın zamanda verdiği kararla önemli bir tartışmaya açıklık getirdi:

Kira sözleşmesinin imzalanmasından bir gün sonra düzenlenen tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğuna hükmetti.

Kiracının, “zorla imzaladım” şeklindeki savunması, somut ve güçlü belgelerle ispatlanmadığı sürece kabul görmeyecek.

Bu karar, artık kiracıların yalnızca sözlü ifadelerle “baskı gördüm” iddiasında bulunmasını yeterli kılmıyor. İspat yükü daha da ağırlaştı.

Kararın Arkasındaki Olay

Karara konu olan olay Konya’da yaşandı. Ev sahibi İ.E., kiracı F.B. ile 15 Mayıs 2022 tarihinde kira sözleşmesi yaptı. Ertesi gün, kiracı 15 Mayıs 2023’te taşınmazı boşaltacağına dair tahliye taahhütnamesini imzaladı. Süre dolmasına rağmen kiracı taşınmazı boşaltmadı. Ev sahibi icra yoluna başvurdu. İlk derece mahkemesi kiracıyı haklı bulsa da, Adalet Bakanlığı itiraz etti ve dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay ise tahliye taahhütnamesinin geçerli olduğuna karar verdi.

“Baskı Altında İmzaladım” Savunusu Artık Daha Zor

Yargıtay kararına göre, kiracıların baskı gördüğüne dair iddiaları;

Yalnızca tanık beyanıyla değil,

Güçlü yazılı belgelerle ispatlanmak zorunda.

Örneğin, kira sözleşmesiyle aynı gün imzalanan bir taahhütnameye sonradan tarih atıldığı iddia ediliyorsa, kiracının bu durumu resmi belgelerle desteklemesi şart.

Avukatlardan Uyarılar

Gayrimenkul Hukuku uzmanları, şu konularda uyarıyor:

Boş şekilde imzalatılan taahhütnameler dahi geçerli sayılabilir. Kiracı itiraz etmemişse ya da sonradan iptal protokolü düzenlememişse, belge ev sahibinin elini güçlendirir.

Kiracılar, kira sözleşmesinden sonra ayrı bir protokol düzenleyip “önceki taahhüt geçersizdir” ibaresini ekleyerek kendilerini koruyabilir.

Hangi Tahliye Taahhütnamesi Geçerli, Hangisi Geçersiz?

Geçerli Sayılan Tahliye Taahhütnamesi:

Kira sözleşmesinden sonra tarih atılarak imzalanmış olanlar

Kiracının kendi özgür iradesiyle imzaladığı ispatlanabilenler

Belli ve net bir tahliye tarihi içerenler

Herhangi bir şarta bağlı olmayanlar

Geçersiz Sayılabilecek Tahliye Taahhütnamesi:

Kira sözleşmesiyle aynı gün imzalananlar

Kira sözleşmesi içine “kiracı şu tarihte çıkacaktır” ibaresi eklenmiş olanlar

Aile konutuysa ve eşin onayı alınmamışsa

Sonradan tarih eklenmiş olduğu ispatlanabilen belgeler

Ev Sahipleri İçin Ne Anlama Geliyor?

Bu yeni karar, ev sahiplerinin elini ciddi anlamda güçlendiriyor. Özellikle kira artışına getirilen %25 sınırı nedeniyle evini tahliye etmek isteyen ev sahipleri için, geçerli bir tahliye taahhütnamesi büyük avantaj sağlıyor. Davaların süresi ve masrafları önemli ölçüde azalabilir.

Kiracılar Ne Yapmalı?

Kiracılar açısından ise durum oldukça hassas. Şunlara mutlaka dikkat edilmeli:

Kira sözleşmesinden hemen sonra önlerine konulan taahhütnameleri okumadan imzalamamalılar.

İmzalanan belgenin tarihi, içeriği ve koşulları net şekilde anlaşılmalı.

Gerekirse taahhütnameler hakkında hukuki danışmanlık alınmalı.

Protokollerle haklarını güvence altına almayı ihmal etmemeliler.

Kiracı – Ev Sahibi Dengesi Değişiyor

Yargıtay’ın bu kararı, uzun yıllar kiracı lehine süren uygulamaların ev sahipleri lehine değişmeye başladığını gösteriyor. Özellikle Ankara Çayyolu, Eryaman ve çevresinde gayrimenkul piyasasında yaşanan kira artışları bu dengeleri daha da hassaslaştırıyor. Tarafların hem haklarını hem de yükümlülüklerini iyi bilmeleri, uzun ve maliyetli davalardan kaçınmak açısından büyük önem taşıyor.

Emre Koç olarak Ankara’da faaliyet gösteren bir emlak ve gayrimenkul danışmanı olarak, kiracı ve ev sahiplerinin yasal hakları konusunda profesyonel destek almalarını tavsiye ediyorum. Böylece hem kiracıların hem de ev sahiplerinin mağduriyet yaşaması önlenebilir.

Emre KOÇ

📍 Yer gösteren değil, yol gösteren bir Gayrimenkul Profesyoneliyim.
🏆 RE/MAX’te 4 yıl üst üste ilk 100’deyim.
📲 2022’de sosyal medyada Türkiye 1.’si, 2023 & 2024’te 2.’yim.
🎖️ 4 Kulüp Ödülü, 2.5 yılda Hall of Fame.
🎓 Muhasebe mezunuyum | 📍1987, Kadıköy
🎬 İlham kaynağım: The Founder (2016)
🛤️ Yolculuğum; azim, cesaret, vizyon ve sürdürülebilir başarıyla şekillendi.
💼 Hedefim her zaman sadece satış değil, güven inşa etmek.

İletişim

Nasıl yardımcı olabilirim?